MÜBADİLLERİN MART AYI
GELENEĞİ
Soğuk bir kıştan sonra baharın ilk ayı olan Mart
ayına gelmiş
bulunmaktayız. Mart ayı mübadillerin önemli
geleneklerinden birinin
yapıldığı bir aydır.
1924 yılında mübadele ile Yunanistan’ın Batı
Makedonya Bölgesindeki
Grevena ve Nasliç şehirlerinden ve bu şehirlere
bağlı 50 köyden
Türkiye’ye gelen mübadillerin
geleneklerinden birisi de
“MART
AYI GELENEĞİ” idi.
Çocukluğumda bu geleneği ben de Niğde’nin
Yeşilburç köyünde yaşadım.
Mart Ayı geleneğini bizzat yaşayan bir kişi
olarak bu gelenekte
nelerin ve ne gibi kutlamaların yapıldığını
aşağıda yazdım.
MART AYI GELENEĞİ
– Mart ayında mübadiller beyaz ve kırmızı ipleri
birbirine bağlayarak
tek ip haline getirirler, daha sonra da bu
renkli ipi yüzük ve bilezik
şekline sokarak çocukların el ve parmaklarına
bağlarlardı.
Yine bu şekildeki ip kız çocukların ayak baş
parmaklarına da bağlanır,
böylece çocukların bir yıl boyunca kaza
geçirmeyeceklerine
inanırlardı.
– Mübadiller kaynayan suyun içine çivi atarlar
ve yıl boyunca
çamaşırları yırtılmaması için bu su ile
yıkarlardı.
– Mart ayının ilk haftasında 10- 15 yaşlarındaki
köyün çocukları
gruplar halinde önceden süslenmiş olan bir çalı
süpürgesini de
yanlarına alarak ev ev dolaşırlar ve aşağıdaki
tekerlemeyi
söylerlerdi:
Söz konusu tekerlemenin her satırını aşağıda önce Yunanca, sonra Latin
harflerle Türkçe okunuşlu ve en son olarak da Türkçe olmak üzere üç
ayrı şekilde alt alta yazdım.
Μάρτης, ΜάρτηςΜάρτηςτη
MartisMartisMartis ti
Mart MartMartiti
ΔώστετοΜάρτητίποτα
Doste ton Martitipota
Mart’a bir şey veriniz.
Για να φύγειγρήγορα
Yianafigigrigora
Mart çabuk gitsin diye.
Köyün her evine giden çocuklar ellerindeki çuvala evlerden
un, yağ, şeker ve pekmez toplarlar, daha sonra toplanan bu erzak ile
köyün anneleri lokum ve kurabiye yaparak çocuklara dağıtırlardı.
Yaptığım araştırmaya göre yukarıda belirtilen ve çocuklar tarafından
söylenen tekerleme esasen Yunanca bir şarkının son mısrasında yer alan
sözlerdir ve Yunanistan’ın Grevena ve Nasiliç bölgesinde bu şarkının
adı İlkbahar Şarkısı anlamına gelen
Ta KALANTA tisAniksis (Τα ΚΑΛΑΝΤΑ τηςΆνοιξης)
olarak geçmektedir.
Niğde’nin Yeşilburç köyünde bu gelenek 1970’li yılların başlarına
kadar kesintisiz olarak devam etti ve daha sonra da terkedildi.
Türkiye’nin diğer yerlerine iskan edilen mübadillerin de bu geleneği
muhtemelen 1970′ li yıllara kadar kesintisiz olarak devam
ettirdiklerini ve daha sonra da terkettiklerini düşünüyorum.
Mart ayı, soğuk ve karlı geçen kış günlerinden bahara geçiş
günlerinin olduğu; ayrıca, kış için stoklanan yiyecek ve
yakacakların da tükendiği aydır.
Bu nedenle, mübadiller eskiden bu geleneği soğuk ve sıkıntılı
günlerden kurtulmanın sevinci olarak kutluyorlardı.
Aycan Yılmaz