Silivri’de Eğitim-İş Eylemi: Liyakat ve Şeffaflık Talepleri Yükseliyor

0
95

Eğitim-İş Silivri Şubesi, Silivri Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi’nin önünde düzenlenen eylemde, proje okullarında yapılan “keyfi atamalar” için bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) çağrıda bulunarak, proje okulu atamalarında kriterlere bağlı kalmadan yapılan atamaların derhal iptal edilmesini istedi. Yapılan açıklamada, okulların eğitimin eşitliği, adaleti, hakkı ve liyakati öncelemek için eğitim kurumları değil, toplumun ortak değerleri olduğu vurgulandı.

Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “MEB, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir. Proje okulları, keyfiyetin, kayırmanın adresi haline gelmiştir. Atama süreçlerinde herhangi bir objektif kriter olmadan gerçekleştirilen atamalar, bakanlığın kayırmacılığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.”

Eğitim-İş, proje okullarında yapılan son atamaların, birçok kıdemli öğretmenin, hatta doktora ve yüksek lisans sahibi olan eğitimcilerin atanmamasının nedenini sorguladı. Açıklamada, “Kıdemli birçok öğretmen, yıllardır aynı okulda görev yapan, başarı belgeleri olan öğretmenler atanmıyor. Neden? Dürüst olun, bunu açıklayın!” denildi.

MEB’in verilerine göre Türkiye’de 2153 okul proje okulu olarak tanımlanırken, bu okullarda yaklaşık 79 bin öğretmen görev yapıyor. Eğitim-İş, milyonlarca öğretmenin proje okullarına atama için başvuru yaptığını ve atama süreçlerinin şeffaf olmaması nedeniyle büyük bir güvensizlik yaşandığını belirtti.

Açıklamada şu talepler sıralandı:

  • “Okullar arasında ‘özel program ve proje uygulama okulu’ ayrımına son verin.”
  • “Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçlerini tek bir yönetmelikle yasallık ve şeffaflık ilkesine uygun hale getirin.”
  • “Liyakat ve şeffaflığı esas alan bir sistem oluşturun.”

Eğitim-İş, MEB’e açık bir çağrı yaparak, “Açtığımız ve kazandığımız davalara göre atama ve yer değiştirme yetkileri keyfi şekilde kullanılamaz. Somut, objektif kriterler olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

MEB’in eğitim sistemini “sınav odaklı” hale getirdiği ve bu durumun başarısız olduğunu vurgulayan Eğitim-İş, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının haklarını korumak için her türlü yurtiçi ve hukuki eylemi gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi. Eğitim-İş, “Liyakatı yok sayan, kayırmacılığa dayanan sistemlere karşı duracağız!” diyerek, mücadelenin devam edeceğini bildirdi.