Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2024 Kasım Raporu

0
38

2024 Kasım Ayında Erkekler Tarafından 32 Kadın Öldürüldü, 26 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.

2024 Kasım Raporu*

Kasım Ayında 32  Kadın Cinayeti, 26 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelemiz 14 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. Bakanlıklar ise sistematik şekilde maalesef kadın cinayeti verilerini tutmayıp paylaşmıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

23 kadının hangi bahane ile öldürüldüğü tespit edilemedi.

Bu ay 32 kadın cinayeti işlenmiş, 26 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 32 kadından 7’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1’i hedef olan kadının ölümüne tanık olduğu için, 1’i para istediği bahanesiyle öldürüldü. 23 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 23 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Kasım ayında öldürülen 32 kadının 17’si evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 3’ü oğlu, 2’si akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür. 1 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilememiştir. Bu ay kadınların %53’ü evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 20’si evinde, 2’si sokakta, 2’si arabada, 2’si arazide, 2’si kamusal alanda, 2’i işyerinde öldürülmüştür. 3 kadının öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların %63’ü evlerinde öldürüldü. 

Kadınlar en çok ateşli silah ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 16’sı ateşli silahlarla, 8’i boğularak, 6’sı kesici aletle, 1’i darp edilerek öldürüldü. Bir kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi. Bu ay öldürülen kadınların %50’si ateşli silah ile öldürüldü.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde birçok şehirde eylemdeydik. Bir kez daha birlikte ne kadar güçlü olduğumuzu gösterdik. Gözaltılar ve engellemelerle karşılaştık. Dünyanın en ünlü caddelerinden biri olan İstiklal Caddesi sırf kadınlar eylem yapamasın diye yine kapatıldı. Ama bizler yine de Türkiye’nin birçok yerinde her zaman olduğu gibi örgütlü mücadelemizle eylemlerimize devam ettik. İstanbul’da, Ankara’da İzmir’de, Eskişehir’de, Konya’da, Manisa’da, Hatay’da, Ordu’da, Kayseri’de, Samsun’da, Gebze’de, Antalya’da, Bursa’da, Adana’da, Mersin’de, Gaziantep’te, Balıkesir’de, Çorum’da hatta Fransa Strazburg’da “6284 ile Yaşayacağız Yaşatacağız”, “Korkma Kadın Düşmanlarına, İstismarcılara, Patriarkaya Karşı Kadın Meclisleri Var!” diyerek meydanlarda, sokaklardaydık. 

Birçok üniversitede ve kadın toplululuklarında 6284’ü konuştuk, kadınlarla bir araya geldik, dayanışmamızı büyüttük. Kadınların yaşam hakkını güvence altına alan bu yasa, kadına yönelik şiddeti önlemek ve şiddet mağdurlarını korumak için en önemli hukuki düzenlemelerden biridir. Bizler 6284’ü savunacak ve uygulanmasını sağlayacağız!

Türkiye’de okul öncesi çocuk bakımı ve eğitimi için kamusal destek oldukça yetersiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı kreşler bu alanda önemli bir örnek oluştururken, ataerkil zihniyet bu kreşleri kapatarak kadınları eve hapsetmeye çalışıyor. Belediyelerin sunduğu kreş hizmetleri kadınlar için büyük bir destektir. Kadınları eve hapseden ev içi sorumlulukların kamu hizmeti olarak verilmesi, kadınların istihdama daha yaygın şekilde katılabilmesinin önünü açar. Çocuk bakımı bunlardan biridir.  Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için kurulan Meclis Komisyonu’nun başına erkek atanması da aynı zihniyetin bir yansımasıdır.

Belediyeler gibi devlet kurumlarının kreş açmaları engellenmeye çalışılırken, gerici tarikatlar okul öncesi yaştaki çocuklar için “sıbyan mektepleri” adı altında kurumlar açıyor. Aynı zamanda çocukların istismarı ve öldürülmesi karşısında sessiz kalan iktidar, yenidoğan çetesi skandalında hastane patronlarına dokunmayarak sistematik çürümenin bir başka örneğini sergiliyor.

İzmir’de evine para götürebilmek için beş çocuğunu evde bırakmak zorunda kalan emekçi kadını suçlayanlar, o çocukların asgari yaşam standartlarına ulaşamamasının asıl sorumlusudur. Sosyal devlet olmanın gereği olan hizmetleri sağlamazken, kadınları suçlamak yalnızca kendi sorumluluklarını örtme çabasıdır.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın mağdur kadınları suçlayan söylemleri ise bu ataerkil anlayışın başka bir yüzüdür. Kadınları öldürmeye gelen erkekler için “kapıyı açmasaydınız” demek, mağdurları hedef almak ve failleri aklamaktır. Oysa ki 6284’ü uygulamak, takip etmek ve bu yasa çerçevesinde kadınları korumak sizin görevinizdir! Bu görevi yerine getirmediğiniz, kadın düşmanı ve mağdur suçlayan söylem ve politikalara devam ettiğiniz için kadın cinayetleri sayısı rekor üstüne rekor kırıyor. 

6284 sayılı kanun, kadınların yaşam hakkını koruma altına almak ve kadına yönelik şiddeti önlemek için en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Bu yasa yalnızca kadınları değil, aynı zamanda şiddet gören çocukları, aile bireylerini ve mağdurları korumayı hedefler. Biz kadınlar olarak 6284’ü savunacağız, uygulatacağız ve daha eşit bir geleceği birlikte inşa edeceğiz!

Cinsel Şiddet Artıyor, Cezasızlık Failleri Koruyor

Şanlıurfa’da Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli olan dahiliye doktoru H.F.V. 25 yaşındaki L.İ.’yi muayene sırasında taciz etti. Kamera kaydı sayesinde ortaya çıkan taciz sonrasında saldırgan cezaevine gönderildi.

Killis’teki KYK kız öğrenci yurdunda çalışan öğrenci mutfak sorumlusu tarafından tacize uğradı. Yurtta kalan öğrenciler yaşanan cinsel şiddeti protesto etti.

Sakarya’da yaptığı oyuncak evi gösterme bahanesiyle 4 kız çocuğu atölyesine götürüp istismar eden 63 yaşındaki H.A. ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Kasım Ayı Dava Gelişmeleri

Can Tunaboylu tarafından şiddete uğrayan Aybike Çelik’in davasında Sanığın “kasten yaralama” suçundan aldığı 1 yıl 9 ay hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla denetimli serbestliğe çevrildi.

Boşanmak isteyen Bahar Taşkömür’ü öldüren Eyüp Turan Karabağ’a hiçbir indirim uygulanmadan “eşe ve kadına karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

6284 kararını ihlal eden, elektronik kelepçesini 3 kez kıran Ragıp Canan tarafından ısrarlı takip ve tehdide maruz kalan Nurtaç Canan’ın davasında, 6284 kararını ihlal eden, elektronik kelepçesini 3 kez kıran Ragıp Canan hakkında zorlama hapis kararı verildi.

Boşandığı Seçkin Ergü tarafından “adamlığına laf edilmesi” bahanesiyle ateşli silahla öldürülen Feray Balkan’ın davasında sanığa hiçbir indirim uygulanmadan “kadına ve eşe karşı öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Kasım ayında kadınlar ile ilgili neler oldu?

Velilere “Başı açık öğrenciye de şort giyene de karışırım” diyen, kadın müdür yardımcısının odasının kapısını kırması sebebiyle açığa alınan eski imam hatip ortaokulu müdürü Ergin Kaya Kırbıyık’a MEB tarafından ‘üstün başarı’ ödülü verildi.

Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için kurulan Meclis komisyonunun başkanlığına AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu seçildi. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Cevizoğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşın, Sözleşme’de yer alan her uygulamayı yerine getirdiğini iddia etti. 

İran’da başörtüsünü İslami usullere uygun kullanmadığı ve ‘iffetsiz’ sayılan kıyafetlerle dolaştığı için saldırıya uğrayan Ahou Daryaei, gördüğü şiddeti protesto etmek için giysilerinin çoğunu çıkararak protesto etti. Ahu Deryai’nin serbest bırakılarak ailesine verildiği iddia edildi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne bağlı Güvenlik Şube polisleri, kadınları arayarak, “Jin, jyan, azadî” sloganının yasaklandığını bildirdi. Kadınlar ise, On Gözlü Köprü’de, “Jin jiyan azadî” sloganları eşliğinde erbaneli ve meşaleli eylem yaptı.

Batman, Hakkari, Mardin ve daha birçok belediyeye halk iradesini hiçe sayan bir kararla kayyım atandı. Hukukun üstünlüğü ilkesini ve demokratik işleyişi görmezden gelen iktidarın bu kayyım uygulamasını kabul etmiyoruz!

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar, kaza veya doğal ölüm gibi gösterilen şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.