Yıldız Dağları’nda hayat kaynağı olarak doğan ve 5 kilometre sonra zehre dönüşen Ergene’yi nehir boyunca adım adım izledik. Özellikle Saray, Çerkezköy, Çorlu yönünden gelip Muratlı’da diğer kollarla birleşen Çorlu deresi zift akıyor.
Tüm çabalara rağmen Trakya’yı baştan başa dolanan 285 kilometre uzunluğundaki Ergene Nehri bir türlü kirlilikten kurtarılamıyor. Ergene Nehri’nin temizlenmesi için planlanan arıtma tesisleri de Trakya’nın yaşam kaynağını kurtarmaya yetmedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, denetim yapmayan belediyeleri suçlarken Ergene’yi kurtarmak için yeni projeleri hayata geçiriyor.
Yıldız Dağları’ndan doğan ve 7 kolu olan Ergene Nehri, kaynağında içilebilecek kadar temizken 5 kilometre sonra evsel ve sanayi atıkları nedeniyle kirlenmeye başlıyor. Özellikle Saray, Çerkezköy, Çorlu yönünden gelip Muratlı’da diğer kollarla birleşen Çorlu Deresi simsiyah akıyor.
Yine Lüleburgaz Deresi de benzer şekilde Hayrabolu yakınlarında Ergene’yi kirletmeye devam ediyor. Arıtma tesisleri ve Ergene’yi temizlemek için harcanan milyonlarca lira da denetim yetersizliğinden boşa gidiyor. Uzunköprü’de Meriç Nehri ile buluştuğu noktada Ergene Nehri’nin kıyısında kokusundan durmak bile mümkün değil.
Suyun hızlı aktığı yerlerde, içindeki kimyasal maddelerden köpüren nehir zift görünümünde. Tarım arazileri birçok yerde bu zehir saçan nehirden sulanıyor.
KANSER SAÇIYOR
Istranca Dağları’nda doğup Meriç Nehri ile birleştikten sonra Saroz Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri’nin etki alanında bulunan 68 belediyede 1 milyon 50 bin kişi yaşıyor. Çoğu bölümünde zehir saçan nehrin etrafında kokudan bile yanına yaklaşılamıyor. Zift gibi simsiyah görüntüsüyle hem doğayı hem çevresindeki yaşam alanlarını tehdit ediyor. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin çalışmasına göre en tehlikeli kanserojenlerden biri kabul edilen ‘kadmiyum’ Ergene Nehri çevresinde yaşayan tümörlü hastalarda normalin 3 katı oranında bulunuyor.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ergeneyi-bitiren-rota-40581352