Başkan Işıklara mahallelerde başlattığı kahve toplantılarında büyük coşku ile karşılanıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar, ekibi ile birlikte mahalle ziyaretleri yaparak hemşerileri ile buluşuyor. Hemşerilerinin yoğun ilgi ve sevgisiyle karşılanan Işıklar’a gerçekleştirilen mahalle ziyaretlerinde Işıklar’a Eşi Esma Işıklar, CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç ve belediye meclis üyesi adayları eşlik etti.
Büyüksinekli ve Küçüksinekli Mahallesine Ziyaret
CHP Adayı Işıklar, Büyüksinekli ve Küçüksinekli mahallelerinde kahve toplantısı gerçekleştirdi. CHP Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar, Silivri için hedeflediği projeleri hemşerilerine aktardı.
Büyükkılıçlı Meydanı’nda Mahalleli ile Buluştu
Işıklar aynı gece Büyükkılıçlı Mahallesi’nde de bir toplantı düzenleyerek mahalleliler ile yeni köy kahvehanesinde buluştu. CHP Başkan Işıklar, kahvehaneyi dolduran kalabalığa bir konuşma yaparak seslendi.
Seymen Mahallesi’nde Coşkuyla Karşılandı
Aynı akşam son toplantısını Seymen Mahallesi’nde gerçekleştiren Başkan Işıklar’ı Seymen Mahallesi gençleri meşaleler yakarak coşkulu bir kalabalıkla karşıladı.
Işıklar: “Hepimizin birlik olduğu beraber olduğu bir anlayışı temsil ediyoruz”
Işıklar ziyaretlerindeki konuşmalarında şu ifadelere yer verdi: “ Biz kavgacı dili, o kötü dili kullanmak istemiyoruz. Biz milletin ittifakını kurduk, hepimizin ittifakı, hepimizin Silivrisi, hepimizin birlik olduğu beraber olduğu bir anlayışı temsil ediyoruz. Gerçekten her seçim önemli. Vicdanlarımızı gidip sandığa atıyoruz, vicdandan daha önemli seçim mi olur. Söylemek istediğimiz şu, beka sorunu diye bir şey söylendi, 17 yıldır iktidarda olanlar bunu söylüyorsa durumumuz kötü. 17 yıldır iktidardaysan beka sorunu varsa bunu çözemediysen sorumlusu sensin..! Bizim beka sorunumuz işsizlik, yürekleri yakan bir yoksulluk, üretimsizlikten kaynaklanan toplumsal endişe, toplumsal bir beka sorunu oluşmaya başladı. Biz yerel yönetim seçimlerini konuşmaya geldik.
“Burada üretip yanı başımızda 16 Milyon İstanbul’a bakalım”
“Muhtarlarımızla bir dost, gibi kardeş gibi çalışıyoruz, buraya hizmet etmeye çalışıyoruz. Derdimiz Silivri, burayı korumak istiyoruz. Kooperatif başkanlarımız üretiyor, ben de belediyeleri dolaşıyorum, burada üretelim çiçeklerimiz alınsın, ürünlerimiz satılsın istiyoruz. Verimli Allah vergisi bir zenginliğimiz toprağımız var ama üretemiyoruz. Köyler kapanınca, buraya bir sera kuracağız bana defalarca gidip geliyorlar, nerdeyse muhtarımızın yüzü kızaracak, serayı kurduramıyoruz. Neden? Köylerimiz kapandı, mahalle oldu çünkü. Burası kapanan köyler mahalle olarak, Beyoğlu ve Nişantaşı ile aynı statüye getirildi. İstanbul’da 16 milyon insan yanı başımızda yaşıyor ne yiyecek diye düşünmek gerekmez mi? Üretelim burada iş güç yaratalım Silivri İstanbul’a baksın, herkes zengin olsun diye düşünülmez mi? Tam tersi burayı da mahalle yaparak nasıl betonlaştırırız diye düşünülmüş..! Beşiktaş 28 km2, bizim sadece tarım toprağımız 500km2! İstanbul’a 30 km mesafede ekilebilir, birinci sınıf toprak. Ne ekersen ek alıcı da burada yanı başında. İsviçre’nin bir kasabasından çok daha zengin mahallelerimiz! Dünyanın en zengin ilçelerinden daha zengin yapabilecek, Seymen, Yolçatı, Sayalar ve Beyciler ülke zenginliğine kadar getirebilecek, burasını bir il yapabilecek kadar bir zenginliğe sahip.”
“Tarım Müdürlüğü olan tek ilçe biziz”
Buradaki hazine arazileri köy olursa hepinizin arazisi, mahalle olursa hazineye kalıyor, varlık fonu oluyor ve satılabiliyor. Yetmedi katı atık tesisi, yetmedi tehlikeli atık tesisi o da yetmedi termik santra..l! Bu tehlikelerle karşı karşıya kaldık, hatırlayın..! Alternatifi de var, yenilenebilir enerji! Tarlalarımızı, seralarımızı güneş enerjisi ile ısıtabiliriz. Büyükşehir Belediyesine gidip kendim söyledim, buralarını ayrı bir statüde tutalım diye. İstanbul Türkiye’den ayrı yönetilmeli dediklerinde ben de Silivri’de İstanbul’dan ayrı yönetilmeli çünkü bir tarım ilçesi demiştim.! Bir Tarım Müdürlüğü olan tek ilçe biziz! 39 ilçeli İstanbul ilinde tek..!
“Buraya gelecek katan bir anlayışı geliştirdik”
2009 yılında başladık, Tarımsal Üretim Araştırma Merkezimiz’de, şimdi çocuklarımızı eğitiyoruz. Tohumumuz yok bir karış toprağı olmayan İsrail’den alıyoruz tohumu! Aynı firma bize kanser ilacını da satıyor. 10 yıl önce ben bunları anlattığımda bana deli midir nedir dediler, İstanbul’un bu topraklarında üstünde tarım öğretecekmiş..! Lisemizde uygulama kısmında; nasıl depolama, nasıl paketleme, nasıl pazarlama onları öğreniyor… Eğitim hazır, toprak hazır ama üretemiyoruz çünkü mahalle olduk. Buraları Türkiye’de ilk defa Tarım Arsası oldu! Emlak ve gayrimenkul yapan arkadaşlarımız diyor ki arsaların değeri düşecekmiş, tam tersi değeri artıyor..! Bir tarlaya elektrik, su, yol geliyor, üstüne fabrikanızı da yapıyorsunuz, seralarınızı kuruyorsunuz. Oranın değeri düşer mi? İşte biz buraya gelecek katan bir anlayışı geliştirdik. İnşaatta yapabiliyorsunuz, kat sınırıyla Selimpaşa’dan Gümüşyaka’ya kadar yapılacak ev yerimiz hazır! Ama bu tarım topraklarımızı üretim için kullanacağız..!
“Memleketimizi herkesten daha çok seviyoruz”
Seymen’de yerin altında sıcak su bulunmuş. Günaydın! O su kaç senedir biliniyor orada! Klassis Resort yapıldığında o suyun çıktığını sağır sultan duymuş! Sen yerin altındaki suyu bırak, yerin üstündeki toprağı satıyorsun! Geleceğimizi satıyorsun! Çıkar suyu, tesiste olsun iki işi birden yapamıyor musun? Hem tarım işi yapıp hem o suyu kullanamıyor musun? Yine bir bina, yine bir beton..! İstanbul aşkları depreşmiş! İstanbul aşkımız yazıyorlar, öyle aşk istiyor muyuz? Mecnun görse Leyla’sından vazgeçer, böyle aşk mı olur? Aramızdaki fark bu..! Biz vatan düşmanı değiliz, din düşmanı değiliz, Biz memleketimizi herkesten daha çok seviyoruz! Onlardan daha çok sevdiğimiz, için bu toprakları korumak istiyoruz. Seymenimizi Fransa’nın Provens’i Holanda’nın Almera’sı yapmak istiyoruz. Daha güzelini de yaparız..!
“Tezgâhta 25 lira biber görenler Özcan haklı çıktı diyorlar”
Hem kültürümüzü koruyacağız, hem zenginliğimizi koruyacağız, hem elhamdülillah Müslümanız, hem 4500 yıllık medeniyetimizi milli değerlerimizi koruyacağız. Kırk katır mı kırk satır mı yok! İkisi birden olacak. Biz ne söylediğimizi biliyoruz, içimize vicdanlarımıza yolculuk yapacağız. 10 senedir bu memleketi korumak için haklı çıktığıma da üzülüyorum! Tezgâhlarda 25 liraya biber görünce ‘Özcan doğru söylüyor’ diyorlar! Doğrusu buydu; üretim, üretim, üretim..! Kooperatiflerimizle bir kişiye değil tüm mahallelerimize zenginlik katacağız. Tarım refahı yayan bir anlayıştır, toprak zenginliği yayan bir anlayıştır. Bir rezidansla zenginlik bir kişinin cebinde, burada toprakla zenginlik sonsuza kadar ilçemizde kalacak. Silivrimizi hepimizin Silivri’si yapacağız, yaptık. Hepimizin belediyesi yapacağız. İki dönem Silivri bana güvendi, şimdi ben size güveniyorum. Silivrimizi koruyacaksınız, maceraya götürmeyeceksiniz. Oylarımızı bölmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz..! Biz konuştuk susuyoruz, 31 Mart’ta siz konuşacaksınız.”