Yaşımız Önemli Mi ? – M.Bahadır Ezer Yazdı.. / Girişimcilik

0
1709

İşlerle uğraşırız yada bir işe  başlamadan önce düşünebiliriz  acaba bu iş için yaşlı mıyım ya da bu iş için genç miyim diye. Önemli olan yaş değil, bizim hayallerimiz yapmak istediklerimiz ve hayallerimize veya isteklerimize giden yolda gösterdiğimiz çaba ve azim önemlidir. Bunun en büyük örneklerinden olan Harland Sanders’ın nasıl elinde  hiç bir şeyi yokken yaşlı haliyle sıfırdan kurduğu küresel markasına ve hayat hikayesine gelin göz gezdirelim.

Tam adı Colonel Harland David Sanders olan kahramanımız 9 Eylül 1890’da Indiana’da dünyaya gelir. 5 yaşında babasını kaybeden ve annesinin işe girmesi üzerine küçük kardeşlerinin sorumluluğunu almak durumunda kalır. Henüz 5 yaşında bir çocuk olmasına rağmen  kardeşlerinin  her türlü ihtiyaçlarını giderir. Henüz o yaşlardayken yemek yapmaya başlar.Yıllar içersin de çok yetenekli bir aşçıya dönüşecektir.10 yaşında işe iş hayatına atılır ve bulduğu her işte çalışmaya başlar. Annesin başka biriyle evlenmesi üzerine ve Harland’ın bu durumdan mutsuz olduğu için evinden ayrılır.

Harland kimliğindeki doğum tarihi değiştirerek Amerikan Ordusu’na katılır. 18 yaşındayken ordudan ayrılarak  22 yaşına kadar trenlerde kondüktörlük yapar. Bu sırada evlenen ve çocukları olan Harland işinden ayrıldıktan sonra karısı  çocuklarıyla beraber Harland’sı tek eder.Yıllar içerisinde pek çok farklı işte çalışmasına rağmen hiçbirinde başarılı olamayan Harland hukuk okumayı düşünür fakat bu düşündüğü şey sonuçsuz kalır. Harland aslında çocukluğundan beri gelen yemek yapma yeteneği ile aklına bir fikir gelir ve  Tennessee eyalet sınırına 40 km uzaklıktaki Corbin isimli şehirde eski bir benzin istasyonu ve kafe satın alır. Benzin almaya gelen müşterilerine yemek servisi de veren Harland’ın lezzetli tavuklu menülerinin ünü kısa süre içerisinde tüm eyalete yayılır , daha sonra  ise tavuklu menülerinin tarifini geliştirir ve kendi istasyonu en çok uğranılan yer olur bunu gören Harland istasyonunun karşına motel açar.

Kendisine eyalet mutfağına yaptığı katkılardan dolayı Kentucky Albay rütbesi verilir. Harland işleri iyi gitse de  sonralarda  tesisinin bulunduğu yol, yeni otoban yüzünden kullanılmaz hale gelir. Müşterilerin sayısı günden güne daha çok azalır ve Harland sonunda biriken borçlarını ödeyebilmek için her şeyini satmak durumunda kalır. 65 yaşına geldiği zaman elinde hiçbir şeyi kalmaz ve hatta intihar etmeyi bile düşünür.
Harland’ın bildiği bir şey vardı o da elindeki lezzetli tavuk tarifleri.

Harland önce gidip bir miktar borç aldı, sonra kendi tarifini kullanarak bir miktar tavuk hazırladı. Ardından kapı kapı dolaşarak Kentucky’deki komşularına bu tavukları satmaya başladı. Ancak onun tam olarak aradığı da bu değildi. Harland, bu özel tarifini bir restorana satmak ve böylece satılan her tavuktan komisyon almak niyetindeydi. Yaşlı haliyle 1946 model Ford’una atlayarak restoranlara satmaya başlamak için ülkeyi dolaşmaya karar verdi. Bir sürü deneme yapmıştı 2 seneye yakın bir süredir ülkeyi geziyordu hala tarifini alacak restoranı bulamamıştı ama o tariflerini satmaya karalıydı ve pes etmeden 1009’uncu denemesinde tarifi alacak restoranı  bulmuştu.

Daha sonraları Kentucky Fried Chicken (KFC) olarak yoluna devam eden Harland tavukları ile çok ünlemişti ve ABD’nin dört bir yanında yüzlerce restorana franchise vermeye başlamıştı. KFC’nin yüzü olan Harland sonra  şirketini  yatırımcı John Brown Jr.’ye satmaya karar verdi. Anlaşma kapsamında 2 milyon dolar nakit para aldı,şirketin resmi yüzü olarak kalacaktı ve bunun için her yıl kendisine 250.000 dolar ödeme yapılacaktı.