Birçok açıdan şanslı, birçok açıdan da şanssız bir nesil. Nedenlerine gelirsek…
bu nesli net şekilde ayıran özellik diğer bütün nesillere göre daha fazla stres yaşamış olmasıdır genç yaşında. depremler, terör, sınav üstüne sınav, ekonomik kriz, ayaklanmalar vs.
1- pokemon, dragonball, beyblade, tsubasa gibi animeler bu neslin çocukluğuna denk gelmiştir. pokemon tasolarıyla dışarıda yarışmalar yapmış ve evet misket de oynamıştır. koleksiyonum hala duruyor.
2- dışarıda oynayan son nesildir. bu bir çocuğun gelişimi için çok önemli. hem zeka hem el göz koordinasyonu açısından. hava karardıktan sonra oynanan saklambaçın verdiği hazzı başka ne verebilir? seksek’in? renkli istopun? saklambaç oynayan elime mum diksin 🙂
3- aynı zamanda atari ve tetris oynayan da son nesil. yarısı mario olan 1 000 000 in 1 kasetlerinden bolca almıştır. contra’yı bitiremedeği için dellenmiştir.
4- walkman, cd player gibi aletlerden müzik dinlemeni keyfini yaşamış. işportacılardan alınan korsan kaset ve cd’nin dibine vurmuştur.
5- bilgisayar yine bu neslin döneminde yaygınlaşmış. diablo, half life, age of empires, doom vb. gibi efsanevi oyunları oynamıştır. ve bu yıllardan kalan mutlaka bir oyunu hala oynuyordur. ben diablo 2’yi hala oynuyorum mesela. yaşıtlarımdan da en çok gördüğüm cm 01-02 oynayanlar.
6- 99 depremini bir çoğu net şekilde hatırlamaktadır. neredeyse 1 aydan fazla herkesin çadırda yatmasını. okulların 1-2 ay ertelenmesini…
7- galatasaray’ın uefa kupası şampiyonluğunu, türkiye’nin 2002 dünya kupası macerasını görmüştür.
8- bu nesil bolbol bisiklet sürmüştür. bisikletini süsleyip durmuştur. janta takılan şeyler vardı yıldızlı falan.
9- lazer, boncuklu tabanca, su tabancası, sapan, uçurtma gibi aletlerle haşır neşirdir.
10- hugo ve tolga abi’nin sıkı bir takipçisidir. hugo’ya küfür eden çocuk efsanesini yayanlardandır.
11- tom ve jerry, buggs bunny, duffy duck, road runner, ninja kaplumbağalar, taş devri, jetgiller, pembe panter, scooby doo ve aklıma gelmeyen onlarca daha çizgi fimi izlemiştir. o zamanlar amma çok çizgi film veriyolardı be.
12- latin amerika pembe dizileri, çılgın bediş, ruhsar, şahane pazar, süperbaba, mahallenin muhtarları, 7 numara, yılan hikayesi gibi yapımları izlemiştir. themelerini flüt ile çalmıştır.
altı üstü pokemon, hugo, power rangers, robocop izledik; izel & çelik & ercan, grup laçin, atilla taş dinledik; salçalı ekmek, cino, tombi,yumiyum yedik; misket, saklambaç, seksek, gazoz kapağıyla top oynadık.
ama efsane olan bir kısmımız var ise bunlar değil “güvenliğimizdi” sanırım. ezan okununca eve girerdik hava karanlık olsa bile korkmazdık mahallede herkes diğer mahalleye ya da yabancılara karşı birbirini kollardı, tamam nadiren çocuk kaçırma haberleri vardı, televizyonda duyup çok korkardık ama hiç bomba patlamazdı, şehit haberleri bu kadar sık gelmezdi.
eğer efsanevi bir şey var ise o nesil için bence çocukluk yıllarımızdaki birlik beraberlik ve güvenliğimiz olabilir.
görmediği bir üçüncü dünya savaşı kalmış nesildir.
