37 yaşındaki eşi Ruşen Güngör’ü tabancayla öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan 42 yaşındaki Mutlu Güngör, ikinci duruşmada savunma yaptı. Sanık Güngör, “Yatak odasında tartışırken yatağın üzerine düştük. Yatak esneyince elimdeki tabanca ateş aldı. Öldürme kastıyla ateş etmedim” dedi.
Halil ÖZÇOBAN/BURSA
Bursa’nın merkez Osmangazi İlçesi Çırpan Mahallesi Birinci Karaosman Sokak’ta geçen mart ayında meydana geldi. İddiaya göre, Mutlu Güngör, kendisini aldattığını düşündüğü 18 yıllık eşi ve 2 çocuğunun annesi Ruşen Güngör’ü ruhsatsız tabancasıyla ateş ederek öldürdü. Mutlu Güngör, daha sonra kapıyı kilitleyip, evden ayrıldı. Cinayet, silah sesini duyan komşuların polise haber vermesi sonucu ortaya çıktı. Kısa sürede belirtilen adrese gelen polis ekipleri, çilingir yardımı ile girdikleri evde Ruşen Güngör’ün cesediyle karşılaştı. Polis, Bursa’dan kaçmak için Kanalboyu Caddesi’ndeki amcasına para almaya giden Mutlu Güngör’ü iddiaya göre, olayı duyan amcasının haber vermesi sonucu yakalayıp, gözaltına aldı. Mahkemeye çıkarılan Güngör, tutuklanarak cezaevine konuldu.
Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ‘yakın akrabayı öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Mutlu Güngör, ikinci duruşmada savunma yaptı. İfadesinde, eşinin kendisini aldattığını, sözünü dinlemediğini, eve geç saatlerde geldiğini öne süren Güngör, “Son üç yıl öncesine kadar eşimle aramızda sorun yoktu. Evde bir gün cep telefonundan Ali isimli bir kişiyle yazıştığını gördüm, ona ‘Yakışıklı adamsın’ şeklinde mesaj yazmış. Daha sonra bunun hayal ürünü olduğunu söyledi. Sonraki ehliyet için kursa yazılacağını ve bayan arkadaşından direksiyon eğitim alacağını, kendisine karışamayacağımı söyledi. Şikayeti sonrası hakkımda evden uzaklaştırma kararı da aldırttı” dedi.
‘EVDEN ÇOCUKLARIN GİTMESİNİ BEKLEDİM’
Olay günü sabah erkenden eşinin kaldığı eve gittiğini, apartman giriş kapısını açıp terasa çıktığını anlatan Mutlu Güngör, “Çocuklar evden çıkınca kapıyı çaldım, kapıyı açınca içeri girdim. Odaları kontrol ederken eşim yatak odasına geçti, ben de girdim. Bana çocukları eve alacağını ve beni mahvedeceğini söyleyip, cep telefonundan birini aramaya kalkışınca ‘Sevgilini mi arayacaksın?’ dedim. Bunun üzerine yüzüme tükürünce, cebimdeki tabancayı çıkardım. O da bir eliyle tabancayı, diğer eliyle boynumu tuttu, birlikte yatağa devrildik. Yatak esneyince de tabanca ateş aldı. Öldürme kastıyla hareket etmedim. Korktum ve evden ayrıldım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Pişmanım” diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Murt Kurt, sanığın eniştesi olduğunu belirtip, “O yalan söylüyor. Aldatma kesinlikle söz konusu değil. Ablam, kandil geceleri sabaha kadar namaz kılan birisiydi. Sanık, çocuklar okula gittikten sonra eve sessizce girip, ablam uyurken kafasına ateş etmiştir. Şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Çiftin kızları G. Güngör de “Bir gün evde bulunduğum sırada babamı annemin boğazını sıkarken gördüm. Barışmaları için elimden geleni yaptım” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Mutlu Güngör’ün tutukluluk halinin devamına karar verip, eksik evrakın tamamlanması için davayı ertelemiş bulunmakta.